21.04.2008

Talya Tarabya da


Geçen yazıda bahsettiğim ırgat problemimiz, Avustralya'lı imalatçı ile yazışarak sürüyor. Beni geçenlerde Türkiye mümessili de aradı. Şikayetin ne olduğunu sordu. Detaylı bilgiyi, iş nihayete erince yazacağım.
Geçen Cumartesi günü denize çıkamadık. Fakat Pazar günü, Cumartesi' nin intikamını alırcasına denizde idik.
Ekibimiz, bizim aile ve Nejat'ların ailesi, yani 4 büyük üç çocuk toplam yedi kişiyiz.
Sabah saat 9:00 için sözleşildi ve o saatte herkes teknede oldu. Görgülü' den Nejat'ın getirmiş olduğu kahvaltılıklar marinada bağlı iken lüplendi. Çaylar içildi. Güneş ve baharın ılık havası içimizi ısıtıyordu. Herkes tam keyifli.
10:30 gibi koltuk halatları fora edildi. Hedefimiz Boğaziçi. Nejat' ların da, bizim gibi Boğaz' a hayran olduklarını biliyorum. Planımız motorla yükselebildiğimiz kadar yükselmek, dönerken de Haydarpaşa açıklarında yelken açmak.
Boğaz'a giriş biraz dertli. Trafik çok kalabalık. Hele Marmaray inşaatı trafiği iyice sıkıştırmış. Balıkçılar, Şehir hatları, Turyol tekneleri, büyük tankerler falan derken kendimizi Dolmabahçe Sarayı' nın önünde bulduk. Ben Boğaza çıkarken Rumeli yakasını, inerken de Anadolu yakasını kullanıyorum. Bu arada nazar değmesin bizim 14Bg Yanmar' dan yana hiç sıkıntımız yok. Benim en büyük derdim tamire verdiğim fotoğraf makinam. Çok güzel enstantaneleri kaçırdık. Bu geziyle ilgili fotoğraf olmadığı için bu yazı biraz kuru olabilir.
Dolmabahçe, Arnavutköy, Bebek, İstinye derken, 1. Köprü'yü, 2. Köprü'yü arkamızda bıraktık. Herkes de keyifler çok gıcır, çocuklar dahil.
Bir ara Nejat' la aramızda şu diyalog geçti:

- Taner
- Buyur Paşam. ( Biz Nejat'a Paşa deriz )
- Oğlum, kahvaltımızı ettik, boğazı geziyoruz, birde karaya çıkıp bir balık rakı yaparsak, ben bu günü bir daha unutamam.
- Yaparız Paşam, sen merak buyurma.

Böylece Nejat'ın ahbabı olan, Tarabya'daki Çıpa restaurantı aradık. Bize, sağolsunlar koyda bir yer ayarladılar.
Bizde koya girdik, gösterilen yere baştankara olduk. Bize yardımcı olan koydaki arkadaşın numarasını aldım. Böylece bir dahaki gelişlerimizde önceden haber verip karaya çıkabileceğiz. Aynı şeyi Bebek ve İstinye koyları içinde yapacağım. Çıpa restauranta geldiğimizde hepimizin yüzünde müthiş bir mutluluk vardı. Yemeğimizi yedik, çocuklara dondurmalarını aldık ve tekrar dönüş yoluna koyulduk. 3 saatte geldiğimiz Fenerbahçe-Tarabya arasını, dönüşte 2 saat 15 dakika gibi bir sürede tamamladık. Tabii Boğaz'ın Anadolu yakasıda ayrı bir güzel, seyrine doyum olmuyor. Keşke resimleyebilseydim.
Marinaya döndüğümüzde Nejat, hanımlarla çocukları eve yollamayı önerdi. Tamam dedik. Paşa ile biz teknede akşam çayımızı demledik ve saat 21:00 a kadar oturduk muhabbet ettik. Böylece sabah saat 9:00 da başlayan günümüz akşam 21:00 da sona erdi.

Bilgi:

* F.Bahçe Marina - Tarabya - F.Bahçe Marina = 26 deniz mili.
* Fenerbahçe Marina - Tarabya = 3 saat çıkış, 2saat 15dakika iniş.

Hiç yorum yok: