25.03.2007

Talya Yelken Basıyor

Bu hafta benimle gelmeye niyetli birkaç arkadaşım vardı, fakat ekip üç kişi olarak oluştu.
Kardeşim Alper, kayınbiraderim Tuğrul ve ben. Tuğrul’un öğlene kadar işleri olduğu için, biz Alper’le saat 9:00 gibi Ataköy Marina’nın yolunu tuttuk.
Sabah erken saatte Çekmeköy’deki Görgülü pastahanesinden aldığımız poğaçaların kokusu, tekneye gidene kadar iştahımızı iyice açtı.
Marinaya geldiğimizde hava yine lodos esiyordu. Fakat şansımıza güneş sıcak yüzünü gösterdi.
Bu sefer karayolu ile geldiğimizden denizin durumunu göremedik, fakat yine dalgalı olduğunu tahmin ediyordum.
Tekneye geldiğimizde, hafta içindeki Sahra kumlu yağışlardan dolayı teknenin üzeri çamurla kaplanmıştı.
İlk işimiz, acıkan karınlarımızı doyurmak için kahvaltıyı hazırlamak oldu.
Çayımızı demledik, zeytinyağımızı bir tabağa döküp, tuz, kırmızıbiber ve kekik ile karıştırdık. Fırından yeni alınmış taze ekmeklerimizi dilimledik ve kahvaltıya oturduk. Radyoda hafif bir müzik. Bu işin İstanbul’daki marina kısmı bu kadar keyifliyse, Bodrum Marmaris Göcek’de yaşayacaklarımızı hayal bile edemiyorum.
Bu keyifle saati 11:30 yaptık ve daha fazla vakit kaybetmeden hortumumuzu bağlayıp Talya’nın çamurlarını bir güzel yıkadık.
Alper’le işlerimizi bitirdiğimizde, Tuğrul’da pontonun kapısında gözüktü. Daha fazla vakit kaybetmeden saat 12:30 gibi palamarımızı çözdük.
Alper'in de DAK-SAR dan yelken eğitimi var, o da geçen sene benim gibi ADB sini almıştı. Ayrıca, Alper, ben ve birkaç arkadaşımız geçtiğimiz Ağustos ayında, Bodrum’dan İstanbul’a Bolero teknesini getirmiştik. Yani Alper yelkenden haberdar. Tuğrul’un ise henüz bu konuda bir eğitimi yok, fakat o da bu sene Türkcell’in yarışlar için getireceği yelkenli teknenin ekibine seçilebilmek için var gücüyle çalışıyor.
Marinadan çıktığımızda lodosun etkisi hemen hissedildi. Biz dümeni 120 dereceye çevirdik ve yine geçen hafta olduğu gibi Burgaz’a doğru yola koyulduk.
Marina çıkışımızı motorla yaptık, hemen arkasından genovamızı açtık. Genovamız yalpayı nispeten azalttı. Alargadaki gemilerin arasından çıktığımızda ana yelkenimizi de bastık.
Bu arada, yelken ile ilgili takıldığım bazı noktalar oluyor. Mesela benim genovanın orsa yakası, bana biraz laçkaymış gibi geliyor. Orsa yakasını kasmak istediğimde, genova mandarına asılıyorum. Fakat yine de orsa yakasını kasamıyorum gibime geliyor. Daha etkili yol ise, direği kıç istralya ile kasmak. O zaman genovanın orsa yakası kasılıyor. Fakat bu sefer de, direk sert hava posizyonun da arkaya eğik kalıyor. Bu konuyu halledemedim.
İkinci sıkıntılı noktam ise, ana yelkeni toplamak. Ben tekne donatılırken lazy-bag istememiştim. Bu yüzden yelkeni indirdiğimizde ( hele de rüzgar biraz esiyorsa ) yelkeni katlayarak bumbanın üzerine toplamak tam bir sorun oluyor. Yelken yeni olduğu için ve de direğe geçen tarafı fitilli olduğu için bayağı zorluk çıkarıyor. Orsa yakasını toparlayıp katlamak mümkün değil. Ancak marinaya girdiğimizde, sakin sakin güngörmez yakasından çekerek yelkeni topluyoruz.
Talya’nın Burgaz da iskeleye aborda olduğu resme bakarsanız yelkeni çok biçimsiz topladığımızı görebilirsiniz. Bu konuların tecrübe kazandıkça tek tek çözeceğimi umuyorum Yinede, iyi bilen birilerini yanıma alıp bu takıldığım noktalar konusunda aydınlanmaya çalışacağım.
Burgaz da geçen hafta olduğu gibi, Çardak lokantasında balıklarımızı, tatlı ve meyvelerimizi yedik, kahvelerimizi içtik ve kalktık.
Burgaz benim en çok sevdiğim adalardan birisi. Mesafe olarak Ataköy marina’ya yakın. Aslında diğer adalar da nerelere yanaşabileceğimi de çok iyi bilmiyorum. Önümüzdeki günlerde diğer adaları da bir keşfe çıkmam lazım.
Burgaz’dan ayrıldığımızda saat bayağı ilerlemişti. Nefis bir günbatımını teknemizde kahvelerimiz eşliğinde izledikten sonra, saat 19:00 gibi Ataköy marinaya palarımızı bağladık.

Pazar günü havanın iyi olmayacağını tahmin ettiğimden, marinaya geç gittim. Amacım Talya’da esaslı bir temizlik yapmaktı. Saat 15:00 gibi Ataköy’de oldum.
Tekneye varır varmaz malzemeleri hazırlayıp heryeri köşe bucak tertemiz yaptım.
Sintineler, tuvalet, mutfak, dolaplar, güverte hepsi arap sabunuyla elden geçti. Ayrıca yeni aldığım birkaç parça eşyayı da yerlerine monte ettim. Aslında bugün hava poyraza döndü ve sıcaklık da fena değildi. Yani güzel yelken havasıydı. Fakat teknedeki işlerin de yapılması gerekiyordu. Neyse bakalım haftaya neler yapacağız ?

Talya Yelken Basıyor

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Burgaz ada gezisi çok güzeldi, marmaranın ortasında biraz büyük dalgalar ile boğuşsakta çok keyif aldım. ilk defa eniştemin teknesini suda gördüm, çok güzel bir şey. Sağolasın büyük kaptan TATU :)

Adsız dedi ki...

Valla gıpta ile takip ediyorum..Umarım bende ileride bir yelkenli sahibi olurum da Ege'de gezeriz maaile..

Mali

Adsız dedi ki...

Mali, artik senin o küçük gölden dışarıya çıkma zamanın geldi geçiyor.