12.03.2007

Talya'da kahvaltı

Bloğu okuyan ve yorumlarda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Bu kadar çok iyi dilek, inanın Talya'nın pruvasının neta, rüzgarının kolayına olmasına yardımcı olacaktır. Sevgili Hakan Erim hiç merak etme, teknede yardımcı olacak mürettebat bulamadığım çok zaman olacaktır, muhakkak haber vereceğim. Daha önce bazı kişisel maillere cevap olarak yazmıştım burada birkez daha tekrarlayayım, bu bloğa yazmaktaki amacım sadece günlük anılarımı paylaşmak maksatlı değil. Bende Talya'yı almaya karar vermeden ve onu yaptırmaya başladığımda, kişisel deneyimleri olanların yazdıklarından çok yararlanmıştım. Bu yüzden yaptığımı, bir çeşit vefa borcu olarak değerlendirebilirsiniz. Yeni başlayanlara veya tekne almayı düşünenlere, bendeki birikmiş tecrübe ile orantılı olarak yardımcı olabilirim. Onun için soracaklarınız olursa elimden geldiğince ve tecrübem elverdiğince yanıtlamaya çalışacağım.
Gelelim bu hafta sonu neler yaptığımıza, eşim ve oğlumla birlikte Pazar günü için planımızı yaptık. Tekneye gideceğiz, mükellef bir kahvaltı yapacağız ve hava iyi olursa çıkıp yelken yapacağız. Bende kamera ve fotoğraf makinamı aldım, eğer yelken yapma fırsatımız olursa görüntüleyeceğim ve blogda paylaşacağım. Hepsi oldu, fakat hava musait olmadı. Tekneye gittik, mükellef bir kahvaltı hazırladım, gerçekten çok iyi vakit geçirdik. Fakat denize çıkmak yine kısmet olmadı. Şimdi diyebilirsiniz ki "yahu Taner, sende tatlısu denizcisi misin, çıkıver işte, iki hafta oldu hala TALYA pontonda bekliyor" Evet doğru olabilir, ama birlikte bu işi paylaşmayı düşündüğünüz insanları daha ilk günden korkutursanız, bir daha o tekneye zor alıştırırsınız. Bütün hayalim, şöyle 10-15 knot güneşli bir havada yelkenleri basıp, Ataköy'den Burgaz Ada'ya uzanmak, Barba Yani'de balık, adada biraz gezinti ve Ataköy'e dönüş. Bunu şöyle keyifli bir şekilde yaptıkdan sonra, eşimin bu işten kopamayacağını çok iyi biliyorum. Bu Pazar günü bile o soğuk ve gri havada teknenin içindeki mükellef kahvaltıda ağzı kulaklarında "iyiki almışsın" deyip durdu. Onun için ilk seyrimizin önemi tadımızın kaçmaması açısından büyük. Bu arada her Ataköy'e gidişimde eksikleri tamamlıyorum, bu seferde 50m 6lık zincir ve sahil güvenliğin mecbur tuttuğu 20m salvolu nal simit ve takılacak braketini aldım.
Yine aklıma gelmişken yazayım, Talya'nın ablası Sena'yı, sahibi Murat ve kardeşi Eren ile birlikte Cumartesi günü Fenerbahçe marinadan Ataköy marinaya getirdik. O yolculukta motor seyri yaparken cenovayıda açtık, yaklaşık 5 knot olan hızımız apazdan aldığımız rüzgarla 6.1 knota çıktı. Tabi tam anlamıyla bir yelken seyri olmadı, fakat beni yelken yapmak konusunda dahada gaza getirdi.
Fenerbahçe'den ayrılırken yine yüreğim cızz etti. Optimistler ve diğer yarışan tekneler moda koyunda çok güzel görünüyorlardı, o manzaradan sonra Ataköy'e gelip alargadaki kosterleri seyretmek inanın hiç iyi olmuyor. Şu Kalamış Marina'ya geçme işini nasıl halledeceğim bilmiyorum. Birde eğer tekneye taşıyacak yükümüz varsa, deniz otobüsü ile gidemediğimizden yol bayağı uzun oluyor, bizim ufaklıkta yolda "baba yine mi uzun yol gideceğiz ?" diye sıkıntı yapıyor. Ataköy ile kontratı 6 aylık yaptım, fakat daha öncesinde yer açılırsa hemen Kalamış'a geçmeye kararlıyım. Şu anda Çekmeköy de ikamet etsem bile, 35 yıllık Göztepe'liyim. Kan çekiyor işte.

Hiç yorum yok: