23.08.2007

Taşyaka (Bedri Rahmi) Koyu


Ve seyahatmizin son koyuna geldik. Hamam koyuna iki koy uzaktaki Taşyaka yani Bedri Rahmi koyu. Yine herzamanki gibi öğlene kadar yelken yapıp saat 16:00 gibi koya geldik. Koya girişimiz biraz problemli oldu. Karşıdan baktığımızda bütün iskeleyi boş gördük ve oraya yöneldik. Bu arada iskelenin üzerinden birisi bize el hareketleri ile başka taraftaki uzak bir yeri işaret edip oraya bağlanmamızı istedi. Bizde uzaktan bağırıp koyda kimsenin olmadığını, neden oraya yönlendirdiğini sorduk. Meğerse Hollandalı bir filotilla gelecekmiş. O yüzden diğer bir iskeleye bağlanmamızı istiyorlarmış. Biz çocuklar var filan deyip biraz ısrar edince o iskelenin en başını bize verdiler.
Bu arada Hamam Koyu'nda bir dingi maceramız olmuştu, anlatmayı unutmuşum. Hamam'daki sabah kahvaltısından sonra dingiyi hazırladık. amacımız biraz etrafı dolaşmak. Ben,eşim,Nilay,Can ve Tuğberk 2.50m lik dingiye doluştuk. Cüneyt bu arada sabah bulaşığını yıkıyor.
Motorumuz 2,5bg Mariner, ama bayağı yıpranmış. Karşı koydaki hamam kalıntılarının olduğu bölgeye yöneldik, orada yüzdük, ağaçtan sarkıtılmış iplerle Tarzancılık oynayıp denize atladık ve dönüşe geçtik. Motoru çalıştırdım fakat pervane dönmüyor sağına soluna baktım nafile meret dönmüyor. Asıldım küreklere, bayağı da yol var. Eşim ve Nilay, hem bana acıdıklarından, hemde hızımızın kabul edilebilir sınırların çok altında olmasından benim yapmadığımı yaptılar ve bir bota "bizi kurtarın" sinyali gönderdiler. Botu kullanan arkadaş yanımıza yaklaştı, bizden botun halatını istedi ve bizi yedeğine aldı. Biz teknelerimizin yanına geldiğimizde karizma biraz yara almıştı.
Karizmanın toparlanması için pervanenin tamiri gerekiyordu ve öylede yaptık. Pervanedeki klipsi çıkarıp pervaneyi söktük, içeride pervaneyi tutan sarı pimin un ufak olduğunu gördük. Tekneden hemen yenisini getirdik ve yerine taktık. Sonrasında bir benzin bitme olayı haricinde, dingi ile başka sorunumuz olmadı.
Taşyaka'da da dingimiz ile dolaştık, burada herkesin yaptığı gibi gidip, Bedri beyin meşhur balık resmini gördük.
Tesis olarak burası en az memnun olduğumuz yer oldu. Herhalde filotilla yüzünden, ekmekte, buzda, serviste hep problem oldu. Neyse bu kadar kusur kadı kızında da bulunur deyip fazla üzmedik kendimizi.
Bizim Cüneyt'de nerede bir berber bulsa ya saçını yada sakalını kestirir. Burada da Fransız futbolcu Zidane'ın traş olduğu berberi bulunca dayanamadı gitti sakallarını kestirdi.
Tekneyi teslim etmeden önce son durak olarak da Yassıca adalarında bir mola verdik. Öğlen yemeğimizi orada yedik. Yanımıza gelen bir tekneden ev yapımı un kurabiyeleri satın aldık, dingi ile dolaştık, yüzdük ve istemesekde tatile noktayı koyduk.
Önümüzdeki sene de bu seyahati başka rotalarda yapmaya karar vererek İstanbul'a döndük.
Daha önce de bahsettiğim, koylardaki tesislerden memnuniyet sıralamamız da:
1-Turunç Pınarı Osman, 2-Küçük Sarsala Ramazan, 3-Göbün, 4-Hamam 5-Taşyaka şeklinde oldu.

Hiç yorum yok: