Aniden bastıran inanılmaz bir iş yükü nedeni ile bayağı sıkıştım. Yapacak birşey yok. Şu an için önceliği işe vermek zorundayım. Fakat bu benim Talya'dan ayrı kalmam için yeterli sebep değil.
Cumartesi'mi tam gün işte, Pazar günümü de yarım gün işte geçirdim. Pazar'ın kalan yarısında ise nefes aldığım yer Talya oldu. Ben, kardeşim ve Atilla üçlü, kısa bir yelken turu yaptık. Hedef Kınalı'ya gidiş ve geliş oldu. Toplam 2 saat sürdü. Giderken genova açık, dönerken rüzgara karşı genova + motor geldik. Her iki seyirde de ortalama hızımız 5 knotu buldu.
Dönüşte ve geziye çıkmadan önce havuzlukta ve Cengiz beyin Bengül teknesinde keyifli sohbetler yapıldı. Tabii herkeste olduğu gibi Alper ve Atilla'da da "acaba biz de bir tekne alsak mı? " sorusu oluştu. Kendilerine itidalli olmaları gerektiği, hemen gaza gelmemeleri, bir müddet Talya ile işin tadına bakmaları gerektiği hatırlatıldı.
Eylül - Aralık aylarının düşük rüzgarlı ve keyifli olduğu ile ilgili duyumlarım var, hakikaten Kadıkoy-Bostancı ve İstanbul'u Kış aylarında, belki de kar yağarken denizden görmek istiyorum.
Belki de kaşıkla, iki üç lüfer almışken İstanbul gözüme bir başka güzel görünür, kimbilir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder