Talya Karada

Marina ön bürodan aldığım bilgiye göre, Pazar günü karaya alınacaktım. Bunun teyidini de Cumartesi'den vereceklerdi.

Demek ki Cumartesi son günümüz dedik ve Altan Nejat ve Serap triosu ile, bastık yelkenleri Burgaz Adaya. Aslında yelkenleri bastık ama rüzgar neredeyse sıfır. Tabii sonrasında motora kuvvet. Trionun Dak-Sar' dan almış olduğu pratik ve teorik bilgilerin üstüne, bir tazeleme yaptık. Ne de olsa bu trio, Göcek' de bir Bavaria 44 sorumluluğu alacaklar. Bu yüzden, iyice bilgi ve tecrübe olarak donanımlı olmaları gerkiyor.

Aynı gün marinadan da, ertesi gün karaya alınacağımızın teyidi geldi. Tabi hafif bir gerginlik oldu. İlk defa çıkacaz, usul yöntem tam bilmiyoruz, ama neyse su yolunu bulur..

Randevumuz Pazar sabah saat 9:00 da. Oğlum ve ben sabah 9:10 da teknede olduk. Bizim ki artık tekne işlerinden anlamaya başladı. Hemen aldı süpürgeyi eline bir güzel havuzluğu süpürdü, temizledi. Motoru çalıştırdı, ronaltide ısınmasını bekledik. Sonrasında koltuk halatlarımızı fora ettik ve baba-oğul, Fenerbahçe Marina'dan, Kalamış Marina'ya olan uzun yolculuğumuza başladık !

Dümeni oğluma verdim. Benim gözetimimde, bütün yolu o götürdü. Bu konuda çok dikkatli. Geçen sene Göcek' te de dingi idaresini ona veriyordum. Çok başarılı şekilde yekeyi idare ediyor.

Bende de bir merak var. Acaba teknenin altı nasıl çıkacak diye düşünüyorum. Bir buçuk sene oldu. Ama neredeyse her haftasonu kış dahil, hareket halindeydik. Bakalım ne olacak..

Geldik Kalamış Marina'da lift havuzunun önüne. Telsizle Kalamış kuleye karaya çıkmak üzere geldiğimizi bildirdik. Yaklaşık 15 dakika liftin gelmesini bekledik. Bu arada küçük tornisatan ve ile yollarla yerimizde sabit kalmaya çalıştık. Sonunda koca lift gözüktü, sorumlu iki kişi bizi el kol hareketleri ile çağırdılar. Lift, tekneyi askıya alacağı kayışlarını suya bıraktı. Bizde havuza doğru yöneldik. Baktım bizimki hafiften tırstı: "-Baba, o kayış bizi kaldırırsa kesin düşeriz" diyor. Sonra durumu anlatınca, anladı. Meğerse tek kayış var zannetmiş. Tekneyi nasıl tek kayışla, dengede kaldıracağını anlamamış.

Havuza gelince operatöre, pervanenin şaftlı omadığını, saildrive olduğunu ve tahmini yerini gösterdim. Sonrasında tecrübe konuştu ve operatör tekneyi bir-iki tarttıktan sonra, en doğru yerlerinden kaldırdı. Bu arada, beni aldı bir merak, biz nasıl tekneden ineceğiz. Onunda çaresi varmış. Teknenin pruvası, havuzdan kalkıp kara seviyesine gelince, hemen karaya kolayca atlıyorsunuz. Bu arada tekneden çıkarken motoru durdurmayı, both-şalterle elektrikleri kesmeyi ve diğer alacağınız şeyleri de önceden hazırlamak kolaylık sağlayabilir. Aksi takdirde, tekne karada yerine bırakıldıktan sonra, merdiven bulup tekneye tırmanmanız gerekir.

Teknenin zehirli boyasını sürdürmek için önceden bir usata ile anlaşmıştım. Makul bir fiyata zehirli boya sürmek ve teknenin bir-iki yerindeki çiziklikleri tamir edecek ve bordalara küçük bir cila işlemi yapacak. İş bittikten sonra işin kalitesi ile ilgili yorumları da yazacağım.

Teknenin orjinalinde kullanılan boyası Moravia idi. Bende astar işi ile yeniden uğraşmamak için aynı boyadan devam ettim. İki galon lacivert boya ve kuyruk zehirlisi aldım. Kuyruk zehirlilerinin markası ise International. Teknenin karinalarında birbuçuk seneye rağmen çok fazla problem yoktu. Sadece dümen palasına yapışmış salata yosunlar ve karınanın üst taraflarında tamamen bitmiş zehirli boya. Bu bölgelerde astar meydana çıkmış. Teknenin devamlı hareketli olması, aşırı kirlenmeyi önlüyor. Ama bu kirlilik, on üzerinden kaç olarak değerlendirilir bilemiyorum. Çünkü kıyaslama yapacak bilgim yok. En çok problem yapan yer, pervane ve saildrive kuyruğu idi. Oralara orjinalde bir boya sürülmemişti. Bakalım bu International, bu sene işe yarayacak mı ?

Resimlere aşağıdaki linkten ulaşılabilir. Kirlilik hakkında görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim.

Talya Karada