12.08.2017

Cyclades -7-

Bu gün Amorgos yolcusuyuz.
Dünden erken kalkıp yola çıkmayı planlamıştık. Yolumuz yaklaşık 35 mil.
Hava 14-18 arası esecek diyor raporlar. Bu mevsimde bulunmaz nimet.

Necat ile 6:00 kalkıp motoru çalıştırdık.
Herkes uyuyor. Böylesi çok daha iyi.
Uyandıklarında ya yeni limana/koya gelmiş oluyoruz, yada bir-iki saat kalmış oluyor.

Amorgos'a yaklaşık 4-5 saatlik yolumuz var,
Ios liman'dan sakince çıktık.Henüz liman içi coşmamış.
Lucas'ın söylediğine göre rüzgar liman içine çevre tepelerden anafor yaparak iniyor ve liman içini azdırıyor.
Biz çıkarken bile liman içi dışarıdan daha rüzgarlı.
Limandan çıkar çıkmaz sancak yapıp Kuzey'e yöneldik.
Kısa bir süre Kuzey'e tırmanıştan sonra Doğu'ya yani Amorgos'a doğru dümen tuttuk.
Naxos-Paros kanalından aşağı esen rüzgar 20-25 leri bulunca yelkenleri birinci camadanda bastık.
Tekne hemen atarlandı ve 8-8,5 knot civarında nefis apaz seyir ile hedefe doğru koşturmaya başladık.

Aklımda hep olta takımını düzüp hemen arkadan sallamak ver.
Fakat Necat'lar Mallorca'dan gelirken, oltayı tekneye sabitleyen aparatı Ekrem abi'de (İnözü) bırakmışlar.
Herşey var fakat o aparat yüzünden oltayı hiç suya atmadık.

Saatler geçtikçe mürettebat tek tek uyanmaya başladı.
Herkesin keyfi yerinde.
Vodafon'dan 10Eur ya aldığımız 10gb lık internet paketleri hem bizim hem de çocukların çok işine yaradı. Hepsi hayatından memnun.
Ara ara yokluyorum sıkılan var mı diye. Kimsede negatiflik yok.
Bu arada biz Tuğberk ile evde tavla oynamaya başlamıştık.
Ona da söz vermiştim teknede bol bol oynarız diye.
Evden tavla taşımak yerine Atina'dan bir tane alırız diye konuşmuştuk.
Gerçekten de güzel büyük bir tavla aldık. Bizim Kapalıçarşı benzeri bir mahalleden.
Bizim tavla merakı tüm tekneye sirayet etti. Bilmeyenlere de öğrettik.
Boş bulan başladı oynamaya.
Bu arada Necat'da devamlı bana meydan okuyor.
Dedi ki, "kaybeden tavlayı koltuğunun altına alır ve o şekilde güverteyi bir tur döner".
Tamam dedim.
Üç defa Necat'ın koltuğunun altında tavla ile güverteyi döndüğünü hatırlıyorum :)

Amorgos Katapola'ya yaklaşınca hazırlıklarımızı tamamladık.
Sabah erken gelmenin bir faydası da bu. Her limanda istediğiniz gibi yer bulabiliyorsunuz.
Cyclades'ler de bu önemli çünkü büyük kapasiteli bağlanma olanakları bir kaç yer dışında yok.
Gözümüze kestirdiğimiz limanın dibine en yakın iki yelkenli arasına 50mt zincir sererek, kolaylıkla girdik.
Aslında girdiğimiz yere iki tekne girebilecek genişlik var.
Fakat biz tam ortadan iki teknelik yeri kaplayınca liman görevlisi gelip tekneyi sağa veya sola yanaştırmamızı istedi.
Adam haklı olduğu için dışımızdan birşey söylemeyip içimizden mırıldanarak tekneyi kenara aldık.
Yaklaşık 1 saat sonra boşalttığımız tarafa görevlinin bir trawler sıkıştırmaya niyetli olduğunu fark ettik.
Bayağı da büyük birşey, İngiliz bayraklı.
Yaklaşınca fark ettik ki iskele gurcatada Galatasray flaması var.
Kaptan binbir zorlukla ittire ittire aramıza girmeye çalıştı.
Rüzgaraltı olan sancak taraftaki İngiliz yelkenliyi bayağı bir zorladı.
Neyse sonunda yerine oturdu. Tekne sahipleri neden sonra içeriden çıktılar.
Biraz soğuk gibiler. Hiç hoşbeş yok !
Biz kaptan ve gemici ile sohbet ettik. Bodrum'dan geliyorlarmış. Kaptan çok dayak yedik diye şikayet ediyordu.
Cyclades'lere ilk gelişleriymiş.

Ortalık bayağı bir sıcak.
Hemen program yapıp, geçen sefer gelip dolaşamadığımız Amorgos'u bari bu sefer biraz görelim diyoruz.
İki gün içinde de hava geliyor. Yarın kendimizi bizim o tarafa atmamız lazım.
Yine sıkışıklık, yine sıkışıklık !
Ne zaman şöyle zaman baskısı olmadan sallana sallana gezeceğiz bilmiyorum !

Hakkı abi, Mustafa abi, Tunç olmaya özeniyorum.
Zaman bana baskı tapmasın istiyorum.
İstemek sahip olmanın yarısıymış.

Bakalım...

Hiç yorum yok: