10.08.2017

Cyclades -5-


Ertesi gün sabah normal saatte kalktık.
Hiç acelemiz yok.
Aheste aheste kahvaltımızı ettik.
Have henüz sakin.
Ama bir iki saat içinde liman içi coşacak eminim.
Gözümüz limanın iç tarafında.
Oraya bir kapağı atabilsek rahat edeceğiz.

İskele tarafımıza dün kaptanı Bulgar, sahibi Fransız bir çift, iskele tarafımıza bağlandılar.
Bulgar kaptan hemen selamladı bizi.
Hep Türk bayrağının getirdiği olumlu hava bu.
Eskiden Amerikan bayrağındayken, hiç tanışmadan bu kadar laf atan olmazdı.

Daha sonra iki tane Jeanneau charter teknesi geldi yanımıza.
Biri kaptanlı, diğeri sadece müşteri. Ama beraber dolaşıyorlar.
Kaptanlı olan diğer tekneye de bağlanmalarda falan yardımcı oluyor.
Kaptanda çok tatlı ve bilgili genç bir Yunanlı.
Bu iki tekne tam sancak yanımıza geldiler.
Sanki birisi bizim zincirin üzerine döşedi demirini gibi geldi bana.
Bakalım, önce biz çıkarsak anlarız.
Charter deyince tekrar hatırlatma yapayım.
Hepsi değil ama bazen gerçekten chartercı terörü yaşanıyor bazı yerlerde.

Bu arada iç limana göz gezdirirken iki teknelik genişçe bir yerin boş olduğunu fark ettim.
Hemen Necat’a teklifi sundum.
Şu hayırsız yerden çıkıp içeri girelim mi diye.
Çok kolay bir karar da değil çıkmak.
Onca netameye rağmen zıpkın gibi girmişiz.
Açmazlar falan güzel sabitlenmişiz.
Necat’da tamam çıkalım dedi.
Hemen toparlandık.
Çok temiz şekilde ayrılıp zinciri topladık.
Sancağımıza gelenler demiri üzerimize sermemişler. Yanılmışım.
İçeride gözümüze kestirdiğimiz yere kıçtan yanaşmaya başladık.
Demiri sererken sahilden acı acı düdük öttü.
Öttüren Lucas, liman görevlisi. Oraya girmeyin diye bağırıyor.
Bu arada Talia koltuk halatlarını almak üzere kıyıya gelmiş.
Lucas düdüğü öttürünce hepimiz kaldık.
Biraz düşündükten sonra tekrar demiri toplamaya başladık.
Tam bu anda Talia yandaki motor yata ne yapabileceğimizi sormuş.
Adamcağız da sağolsun, bizim durumu görünce, yarım saat sonra çıkacaktık ama beş dakika içinde çıkıyoruz, bizim yerimize girin diyince dünyalar bizim oldu.
Lucas hala karşı kıyıdan öttürüyor.
Neyse, hakikaten gözünü sevdiğimin motoryatı beş dakika içinde toparlandı ve çıktı.
Hemen onun yerine 50 metre zincir serip girdik.
Bizim Lucas girmeyin diye bağırıyor.
Len çıkan adamın yerine giriyorum, sana ne oluyor.

Bağlandık ettik.
Meğerse motor yattan önce girmeye çalıştığımız yer ticari teknelerin alanıymış.
Dikkat edilince limanlarda sarı boyalı yerler ticari teknelere ayrılmış oluyor.
Oralara girmemek lazım.
Neden sonra Lucas geldi.
Bizi görünce şaşırdı, “Siz miydiniz, bilsem o kadar bağırmazdım” dedi.
Çünkü bize içeride boş yer bulursanız dalın demişti.
Gülüştük. Teknede karpuz ikram ettik.

Yerimiz sağlam olunca keyfimiz yerine geldi.
Akşam Ios’un Batı tarafındaki gençlerin favori mekanı restaurant/bar Sunset’e gittik.
Güneşi orada batırdık.
Atraksiyonu sevenler için oldukça güzel bir mekan.
Akşam yemeğimizi de orada yedikten sonra teknemizin yolunu tuttuk.
Bir gün daha bitti.
Sayılı gün çabuk mu geçiyor ?

Hiç yorum yok: