2.03.2008

Yeni Denzici

Havalar düzelmeye ve bahar da kendini hissetirmeye başlayınca bizim de keyfimiz yerine geldi. Şimdi daha sık Talya ile birlikte oluyoruz.
Bu hafta tüm tanıdıklara denize çıkacağımı söyledim. Bizim davete sadece Erkan icabet etti. Geçen hafta BarbaYani'deki muhabbetimizi kendisine anlatmış ve bayağı ağzını sulandırmıştık. Hava raporları C.tesi'yi iyi, Pazar'ı ise akşama doğru Lodos'tan kuvvetli rüzgarlı veriyordu. Tam tahmin edildiği gibi çıktı.
Erkan, bu sene bizimle Göceğe geliyor. Fakat yelkenle ilgili bilgisi yok. Doğal olarak birşeyler öğrenmesi gerekiyor. C.tesi günü bayağı bir antreman yaptık ve doğruyu söylemek gerekirse Erkan'da gayet başarılıydı. Hafif rüzgarda ve ara ara esen küçük sağanaklarda, çok güzel antreman amaçlı yelken yaptık. Burgaz-Heybeli arasındaki kanalı, tatlı tatlı esen güney rüzgarı ile arşınlayıp durduk. Hatta ara ara rüzgar kaldığında,önceleri yelkenin yatmasından endişelenen Erkan'ın, "yahu mübarek biraz daha kuvvetli essede, şöyle yata yata yol yapsak" demesi görülmeye değerdi. Saatler 13:30 u gösterdiğinde, bizim karınlarda ufaktan zil çalmaya başlamıştı. Hemen Barba'nın önündeki balıkçı motoruna aborda olundu ve rakılı balıklı muhabbetimiz başladı. Çok güzel ve bol muhabbetle geçen 2 saatin ardından koltuk halatları fora edildi ve Burgaz'dan ayrıldık. Geri dönüşte Caddebostan önlerine kadar yelkenle geldik fakat hava orada kaldı. Sonrasında motora kuvvet marinamıza döndük. Bu sene bizimle Göcek de olacak, hemde 43feet tekne kiralamış arkadaşlarımız var. Onlara da Temmuz ayına kadar gösterecek bir hayli konumuz var. Önce Dak-Sar kurslarını tamamlayacaklar sonrada beraber hafta sonları denizde olacağız. Şimdilik program böyle.
Pazar günümü de TALYA'nın teknik bakımına adadım. Yaplacak birkaç öncelikli iş vardı. Birincisi yağ kaçağı zannettiğim motor bölümündeki pembe renki sıvı. Selahattin usta ile görüştüğümde Yanmar makinelerde pembe renkli yağ olmadığını, benim gördüğümün antifreez olabileceğini söyledi. Hakikaten Selahattin usta'nın verdiği talimatlara uyarak yaptığım incelemede pembe renkli yağ kıvamlı sıvının antifreez olduğunu anladık. Boşuna panik yapmışız, çok da önemli birşey değilmiş. Motor bölümü elden geçti, içerisi temizlendi, soğutma suyu eksiği tamamlandı, yağ kontrol edildi. Erkan ile Burgaz dönüşü Talya'yı marinada baştan kara yaptık. Amaç zinciri pontona serip, markalamasını yapmak. Ve de demir toplarken devamlı ters gelen Ultra Çapa'nın fırdöndüsünü alıp, imalatçısında küçük bir müdahale ile problemi gidermek. Çapayı iskeleye alıp zincirden ayırdım ve fırdöndüsünü de çıkardım. Sonra bizim 50mt diye aldığımız demiri pontona serdim. Zinciri 5-10-15... diye her beş metrede bir markalamaya başladım.Sonuna geldiğimde bizim zincir 45mt çıktı. Hemen bu hafta durumu satıcısına anlatıp durumun düzeltilmesini rica edeceğim. Zincir markalamak için geçen sene baklaların arasına sıkıştırılan küçük renkli plastiklerden almıştım. Fakat onlardan memnun kalmadım, hem düşüyorlar, hemde zincir sererken veya toplarken görmek çok zor. Bende bir yelken belgeselinde gördüğüm bir yöntemi denedim. Bildiğimiz, hediye paketlerinde kullanılan kurdelelerden bir bobin alıp markalamada bu kurdeleleri kullandım. Şimdi çok daha görülebilir oldular ve çıkıp düşmelereide imkansız. Bakalım kullanımda ne kadar faydalı olacak. Ayrıca zincirin sonu yani hırça mapası direk zicir kutusundaki halkaya bağlı idi. Burada da zincirin sonuna kuvvetli bir el incesi bağladım. (600kg kopma kuvveti var) Böylece güvenlik gereği zinciri denize bırakmam gerekirse, bir bıçak darbesi yetecek. Birde ayrıca, lazyjack yaptırdığımda yelken sliderları aşağı kaymasın diye bir vida ile direğe küçük bir stop yapmıştım. Geçen gün Davis de güzel bir ürün gördüm. Tam da bu iş için yapılmış. Acaba ona benzer birşeyi ben yaptırabilirmiyim diye bakıyorum. Camadan vuruken çıkart, normale dönünce tak.

Hiç yorum yok: