21.07.2008

AVANTI



AVANTI : Bavaria 42 (2000) ( incelemek için tıklayınız )

Avanti teknesi mürettebatı, Engin ve eşi Arzu, kızları Balkı ve aile dostları Ahmet beyler den oluşuyordu. Engin bu seyahate çıkmadan Bavaria teknelere olan hayranlığını her zaman vurguluyordu. Bu yüzden de hem büyüklüğü, hem uygun fiyatı, hemde markası sebebi ile Avanti teknesine, Şubat ayında rezervasyonunu yaptırdı.

Engin bu grupta en fazla yelken geçmişi olan kaptan. Çocukluğunda, Bostancı sahillerinde sandal tarzı küçük bir yelkenli ile dolaşmadığı yer kalmamış. Tabii aradan geçen yıllar bazı şeyleri unutturmuş, büyük bir teknenin sorumluluğunu almak için Engin' de diğer kaptanlar gibi var gücü ile çalıştı. Sonunda da Avanti' sine kavuştu.

Genel olarak çok fazla bir sorunları olmadı. Hatta akşamları diğer tekneler, koylarda iskelelere yanaştıklarında Engin hep alargada kalmayı tercih etti. Bu ona defalarca demir atmayı zorunlu kıldığı için bu konuda iyice kendini geliştirdi. Yemek konusunda da kimse ellerine su dökemedi. Bir akşam havuzlıkta keyifle "Hünkar beğendi" yediklerini görünce herkes "pes valla" dedi.

Avanti ile ilgili bir demirleme anekdotu:

Tüm kaptanlar bir önceki akşam araya gelip, bu akşamki demirleme yerinin Karacaören olmasını kararlaştırdık. Memnun kalınmaması halinde B planı olarak da Gemiler adasında alarga kararı verildi. Beş tekne Küçük Sarsala'dan yola çıkıp Karacaören' e rota tuttuk. Yola ilk çıkan Engin olduğu için bizden yaklaşık 1,5 saat önce Karacaören' e vardı. Orada kıçtan kara yapıp vakit geçrimişler fakat onlardan aldığımız bilgi ile Gemiler adasında alarganın daha keyifli olacağına karar verdik. İlk olarak bizim Kiwi teknesi adanın Kuzeybatı tarafındaki bakir ve derin bölgeye demir attı ve kıçtan kara oldu. Su çok derin olduğu için neredeyse zincirin hepsini bıraktık. Sonra sırası ile Minx, Avanti, Lmq ve Kyoto geldiler. Hemen yarım saat sonrasında da, bir başka Fransız teknesi Kyoto ile Avanti'nin arasına demirledi.

Herşey çok güzel, botlar suya indi tekneler arası gidip gelme başladı. Bize gelip muhabbet edip bir iki kadeh atan, arkasından öteki tekneye gidip biraz da orada kaynatıyor iki tek atıyor ve böylece sürüp gidiyor. Bu arada botlarla, Gemiler Adası açık hava müzesinin kapısına gidildi. Ada gezildi, tepede güneş batırıldı tam anlamı ile herşey dört dörtlük. Herkes keyifli. Sonrasında ilk sıkıcı haber geldi, LMQ 'da küçük İrem ve Tan' ı arı sokmuş. Hem de İrem' i iki yerinden. Gerekli müdahaleler yapıldı amonyak v.s. Neyse hava karardı. Ay' da var ama daha doğmamış. Ya da tepenin arkasında, yani henüz ışığı bizi aydınlatmıyor. Derken bir takırtı tukurtu ve motor sesi gelmeye başladı. Hemen oturduğum yerden doğruldum ve baktım. Bir tekne, gece saat neredeyse 11:00 ve bizim teknelerin arasına girmeye çalışıyor. Kendi kendime söylendim: "hey allahım, bu nasıl bir kendine güven, gecenin bu saatinde bu herif buraya nasıl demir atacak, kıyıya çıkıp koltuk halatını nasıl bağlayacak ?! ". Sonra, daldım yıldızlara bakmaya. Birden bir ses, " Taneer, Engin' ler demir taramış, seni bekliyorlar, yardım istiyorlar ! ". Birden o anda olanlar kafam da şekillendi. O yabancı zannettiğim tekne aslında yabancı değil, bizim Engin miş. Biraz demiri sağlama alalım derlerken, tekne tehlikeli şekilde kıyıya yanaşmış. Hemen Cüneyt ve ben bota atladık. Elimizde el fenerleri. Doğru Avanti' ye. Hemen tekneye çıktım. Cüneyt botta kaldı. Bende gecenin o saatinde, öyle bir operasyonda hiç bulunmamışım. Neyse ilkler tecrübemize tecrübe katıyorlar. Hemen bir planlama yaptık. Koltuk halatını kıyıya bağlı olduğu yerde bıraktık. Teknedeki ucunu da fora edip bota Cüneyt'e verdik. Sonra Avanti ile ilerleyip, bolca kaloma bırakıp demiri yeniden döşedik. Sonra Cüneyt'den halatı alıp tekneyi sağlama aldık. Tabii burada üç cümle ile tarif edilen olay, uygulama anında çok daha zahmetli idi. Bu arada bize operasyon sırasında kuvvetli ışıldağı ile yardımcı olan Fransız teknesine de çok teşekkür ettik.

Engin, daha Göcek'den çıktığımız anda yelkenlerini basıp bu işe olan ilgisini ve sevgisini belli etti. Şimdi gelecek için onun da planları var. Özellikle markalar hakkında bolca görüş alış verişi yaptık. Bu konudaki yorumları ve düşünceleri, tekneleri anlatan yazılar bitince sonuç yazısı olarak yazacağım.

Hiç yorum yok: