18.09.2008

Rutin bir hafta

Artık havalar hissedilir derecede değişmeye başladı. Ufak ufak kışın kasvetli havası üzerimize gelmeye başlıyor. Bu koca sene nasıl bu kadar hızlı geçti anlamadım valla. Galiba sabırsızlıkla beklediğimiz bahar-yaz mevsimi hiç bitmesin istiyoruz. Hani bitmesin denilen şeyler çok çabuk geçer ya.. Bu da öyle, ne zaman başladı, ne zaman bitti anlamak mümkün değil.
Trilye'ye seyrimizde Altan'a söz vermiştim, önümüzdeki C.tesi balığa gideceğiz diye. Öyle de yaptık, balığı duyan Cüneyt ve Nejat'da ekibe ilave oldu.
Hemen Kalamış koyu ağızında motor stop, çapariler suya. Yaklaşık 4 saat, Talya akıntı ile Bostancı tarafına sürüklendi. Denizin üzeri cümbüş yeri gibi, optimistler yarışta, Lazer'ler yelkenlerini açmış antrenman yapıyorlar. İnsan gördükçe çok keyif alıyor. 4 saat sonra kovada toplam 10 adet istavrit var. Neyse denizdeki muhabbet, temiz hava, keyif yeter, varsın balık olmasın. İstavritleri Altan'a verdik ve marinanın yolunu tuttuk
Pazartesi günü içimde bir dürtüklenme, sanki hafta sonu yelken yapmamış olmanın getirdiği bir eksiklik. İşten biraz erken çıktım. Gittim Talya'ya. Baktım, hava da tatlı tatlı esiyor. F6 daki komşum, Ekim teknesi Can Buluman'ı aradım. Sağolsun kırmadı geldi. Hemen denize çıktık. Çok tatlı bir hava var. Rotamız Ataköy, full arma bastık yelkenleri. Dar apaz gidiyoruz. Hızımız 6 -6,5 knot arası. Sevgili Can ile çok keyifli 2 saat geçirdik. Hem sohbet hamde yelken açısından.
Bu arada Talya'da yaptığım anayelken ıskotası değişikliği ve ikinci vinç ilavesi, yelken triminde çok büyük fayda sağladı. Artık havanın ve denizin durumuna göre yelkenler çok daha fazla kontrolüm altında.
Havalar ne kadar bozarsa bozsun Talya yine denizde yelkenini açmış olacak. ( bu arada Midilli gezisi öncesi aldığım su ve rüzgar tutmayan kıyafetin de seyir konforu açısından kışın çok faydalı olacağını umuyorum )

Hiç yorum yok: